Ticari Sicil Gazetesi
12 Temmuz 2025Bankada Şirket Hesabı Nasıl Açılır?
12 Temmuz 2025Noterlik Tarihi
Geçmişten Günümüze Noterliğin Evrimi
Noterlik, toplumsal yaşamın yazılı belgelere dayalı olarak düzenlenmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan, köklü ve vazgeçilmez bir hukuk kurumudur. Günümüzde resmî işlemlerin güvenliği, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların önlenmesi ve hukuki güvence sağlanması bakımından önemli bir rol üstlenen noterlik, insanlık tarihi kadar eskiye dayanan bir geçmişe sahiptir. Bu yazıda, noterlik kurumunun tarihsel serüvenini, farklı medeniyetlerdeki gelişimini ve Türkiye’deki yapısal dönüşümünü ele alacağız.
Antik Çağlarda Noterlik
Tarihsel olarak noterliğin kökleri, yazının ilk kullanılmaya başlandığı Mezopotamya uygarlıklarına kadar uzanır. M.Ö. 3000’li yıllarda Sümerler, tapınaklarda görevli rahipler vasıtasıyla ekonomik hayatı kayıt altına almışlardır. Bu dönemde “kâtip” adı verilen görevliler, ticari işlemleri, borç ilişkilerini ve mülkiyet devirlerini kil tabletler üzerine yazarak belgelemekteydi. Bu belgeler, taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda delil olarak kullanılmaktaydı.
Antik Mısır’da da benzer bir uygulama görülür. Hiyeroglif yazısına hâkim olan kâtipler, tapınaklarda ve saraylarda tüm yazışma ve sözleşmeleri kayda geçirirdi. Roma İmparatorluğu’nda ise “notarius” ve “tabellio” adlarıyla iki farklı görevli grubu noterlik işlevini yerine getiriyordu. Notarius; resmi yazışmaları, hukuki belgeleri hazırlayan, devletin ve toplumun güvenliğini sağlamakla görevli bir memurdu. Tabellio ise özel hukuk işlemlerinde, örneğin borç senetlerinde ve vasiyetnamelerde taraflar arasında hakem ve şahit olarak yer alırdı.
Orta Çağ ve Noterlik Mesleği
Orta Çağ’da noterlik, özellikle Batı Avrupa’da büyük bir gelişme gösterdi. İtalya’da Milano ve Floransa gibi şehir devletlerinde noterler, üniversitelerde hukuk eğitimi alan, devlet tarafından atanan kişiler haline geldi. Bu dönemde noterlik faaliyeti, Latin dilinin ortak resmi dil olarak kullanılması sayesinde uluslararası hukuk işlemlerinde de güvenilirliğini artırdı. Fransa, Almanya ve İspanya’da da noterler, tüccarlar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği ve güvenliği açısından vazgeçilmez bir rol üstlendiler.
Aynı dönemde Bizans İmparatorluğu’nda da noterlik müessesesi gelişmişti. “Tabellion” adı verilen görevliler, eyaletler ve kiliseler nezdinde yazılı belgeleri tescil etmekteydi. Osmanlı İmparatorluğu’nda ise, klasik anlamda noterlik yerine, kadılar ve şer’i mahkemeler huzurunda tutulan “şer’i sicil” kayıtları bulunuyordu. Bu siciller, taşınmaz devrinden evlilik sözleşmesine kadar birçok hukuki işlemin resmiyet kazanmasını sağlıyordu.
Modern Çağda Noterliğin Kurumsallaşması
Rönesans sonrası Avrupa’da, hukukun kodifikasyonu ve devletlerin merkezi yapılarının güçlenmesiyle birlikte noterlik kurumu, modern anlamda şekillenmeye başlamıştır. 1803 yılında Fransa’da çıkarılan “Noterlik Kanunu” ile noterliğin tanımı, yetki ve sorumlulukları net biçimde belirlenmiş, mesleğin etik kuralları oluşturulmuştur. Bu model, daha sonra diğer Avrupa ülkelerine ve Osmanlı İmparatorluğu’na da örnek olmuştur.
Almanya’da ise 19. yüzyılda BGB (Alman Medeni Kanunu) ile noterlerin sorumlulukları ve çalışma usulleri detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. İngiltere’de ise noterlik, daha çok bir avukatlık fonksiyonu olarak öne çıkmış, “public notary” adıyla yabancı işlemlerde belge onaylama yetkisiyle sınırlı kalmıştır.
Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne Noterlik
Osmanlı İmparatorluğu’nda noterlik işlevi, kadıların başkanlığında görev yapan şer’iye mahkemeleri vasıtasıyla yürütülüyordu. Kadılar, hem yargıç hem de noter işlevi görerek, nikâh, boşanma, vasiyet, satış ve devir işlemlerini kayda geçiriyordu. Tanzimat Dönemi ile birlikte Osmanlı’da hukuki yeniliklerin başlaması sonucu 1868 yılında “Tercüme Odası Noterliği” adıyla ilk sivil noterlik teşkilatı kurulmuştur.
Cumhuriyet’in ilanından sonra, 1926 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile noterlik, modern hukuk normlarına uygun şekilde yeniden yapılandırıldı. 1927’de çıkarılan “Noterlik Kanunu”, noterlerin yetki, görev ve sorumluluklarını düzenledi ve noterlik mesleği devletin güvencesine alındı.
Günümüzde Noterlik
Günümüzde noterler, devlet adına yasal işlemleri belgeleyen, taraflar arasındaki sözleşmelerin güvenliğini sağlayan ve hukuki uyuşmazlıkların önlenmesine yardımcı olan kamu görevlileridir. Türkiye’de noterlikler, Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösterir ve Noterler Birliği tarafından denetlenir.
Noterler;
• Resmi belgeler düzenler ve tasdik eder,
• Vasiyetname ve miras işlemlerinde bulunur,
• Tapu işlemlerinde şahitlik yapar,
• Ticari defter ve sözleşmeleri onaylar,
• İhtarnameler ve protesto işlemlerini hazırlar.
Gelişen teknolojiyle birlikte noterlik işlemleri de dijitalleşmektedir. Elektronik imza, e-devlet entegrasyonu ve online randevu sistemleri sayesinde noterlik hizmetlerine erişim kolaylaşmıştır. Ayrıca, Türkiye’de “e-noterlik” uygulamaları hızla yaygınlaşmakta, belgelerin güvenli bir şekilde elektronik ortamda düzenlenmesi mümkün olmaktadır.
Noterliğin Toplumdaki Rolü ve Önemi
Noterlik, toplumsal düzenin devamı ve hukuka olan güven duygusunun güçlendirilmesi açısından büyük öneme sahiptir. Noterler sayesinde bireyler, hak ve yükümlülüklerini yasal güvence altında yerine getirebilir ve olası anlaşmazlıklarda güçlü bir ispat aracı elde etmiş olurlar. Özellikle taşınmaz alım-satımı, miras, ticari ilişkiler ve aile hukuku gibi alanlarda noterlik kurumunun sağladığı koruma ve güvence, toplumsal barışın tesisinde büyük rol oynar.
Sonuç
Noterlik kurumu, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir geçmişe sahiptir. Antik Mezopotamya’dan günümüz Türkiye’sine uzanan bu serüvende noterlik, hukuki güvenliğin sembolü haline gelmiştir. Tarihsel süreçte toplumsal ihtiyaçlara ve hukuki gelişmelere göre şekillenen noterlik, günümüzde de çağın gereklerine uyum sağlayarak önemli görevler üstlenmektedir. Hukukun evrensel kurallarına bağlı, tarafsız ve güvenilir bir kurum olarak noterlik, gelecekte de toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olmayı sürdürecektir.